Kiracıların ya da yeni bir eve ihtiyacı olan ev sahiplerinin dört gözle beklediği konulardan biri de konut kredisi faizlerinde indirim olmasıdır. Konut kredisi, bilindiği üzere satın alınacak evin değerinin yüzde seksenini karşıladığı için, ev almak isteyen bir kişi, satın alacağı evin değerinin yüzde yirmilik kısmını peşin ödemek zorunda. Hali hazırda yüzde yirmilik peşinatı zor biriktiren insanlar, bir de bankaların konut kredisi faizlerindeki tutumunu inceleyerek karar vermek istiyor. Hal böyle olunca da “2017 yılında konut kredisi faizleri düşer mi?” soruları, yeni ev almak isteyen insanların aklında yer etmeye başladı bile.
Sayfa İçeriği
Erdoğan’ın “konut kredisi faizlerini düşürün” Çağrısı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ağustos 2016’da tüm bankalara konut kredisi faizlerinin düşürülmesi yönünde çağrı yapmıştı, bu çağrı Başbakan Binali Yıldırım ve aktif hükümetin de desteğini almasıyla birlikte bankaları harekete geçirmiş, devlet bankalarıyla başlayan konut kredisinde faizleri düşürme hareketi özel bankalara da sıçramıştı.
İlk olarak Ziraat Bankası, konut kredisi faizlerini 1 – 24 ay vade için, aylık yüzde 0,82’ye indirmişken, faiz oranları 25 – 60 ay vade için yüzde 0,90’a düşürülmüş, 61 – 120 ay vade için ise yüzde 0,95’e düşürülmüştü.
Ziraat Bankası’nın ardından Vakıfbank ve Halk Bankası’nın da konut faizlerini düşürmesiyle birlikte rekabetten uzak kalmak istemeyen özel bankalar da konut kredisi faizlerini yüzde birin altına çekmeye çalışmış, yüzde birin altına çekemese bile yüzde bire en yakın seviyede tutarak durumu kurtarmaya çalışmıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bankalara konut kredisi faizlerini düşürmeleri yönünde seslenirken, faizler düşerse insanların daha çok konut alacağını böylelikle bankaların da sürümden kazanacağını söylemişti. Erdoğan’ın bu sözüyle konut kredisi faizlerini düşüren bankalar, halkın rağbetinin artmasıyla birlikte sürümden kazanabildiklerini ve işlerin daha da yolunda gittiğini görürse konut kredisi konusunda faiz indirimine 2017’de de devam edebilirler.
Ülkedeki Güvensizlik Ortamının Faizlere etkisi
Türkiye’de özellikle Gezi Parkı eylemleriyle birlikte başlayan, 17 – 25 Aralık operasyonları, terör eylemleri, Rusya ile yaşanan uçak düşürme krizi 15 Temmuz darbe girişimi, Fırat Kalkanı Operasyonu gibi ekonomiyi yer yer negatif etkileyen olaylar, ülkede bir güvensizlik ortamının oluşmasına sebebiyet veriyor. Hal böyle olunca insanlar yatırım yapmaktan, borca girmekten uzak kalmayı tercih edebiliyor. Durum böyle olunca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “konut kredisi faizleri düşerse bankalar sürümden kazanır.” Yönündeki seslenişi anlamsız kalabilir. Türk Lirası’nın dolar ve Euro karşısında değer kaybetmeye devam etmesi, Borsa İstanbul’un yükselişe geçememesi gibi hususlar 2017 yılında konut kredisi faizlerinin düşmesini de engelleyebilir.
BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben’in açıklamaları
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)’nun başındaki isim olan Mehmet Ali Akben, daha önce, ülkenin büyümeye yönelik hedeflerine destek beklediklerini söylemiş, ülkenin kurtuluşunun ancak ve ancak ekonomik büyüme ile olacağını düşündüğünü hatırlatmıştı. Mehmet Ali Akben, konut tarafında da, şirketlerin krediler vasıtasıyla desteklenmesi gerektiğini, konut kredisi faizleri yolunda aşağıya doğru bir ivmenin olmasını beklediklerini söylemişti. Ne yazık ki Mehmet Ali Akben, bu sözlerinde herhangi bir kesinlik içeren ifade kullanmayarak açık kapı bırakmayı tercih etmişti.
Konut kredisi faizlerinde yapılandırma sistemine güvenmeli miyiz?
Konut kredisi faizleri yüzde 1,25’lik banttan yüzde 1’in altına gerilemiş ve faiz yüksekken konut kredisi çeken kişilerin yapılandırma yoluyla düşük faiz imkanlarından faydalanabileceği belirtilmişti. Yasal olarak böyle bir imkan olsa da bankalar, doğal olarak daha çok para elde etmek adına konut kredisi çeken bireylerin yapılandırma talepleri karşısında türlü çeşitli pürüzler çıkarabilmektedir. Bu yüzden “2017 senesinde konut kredisi faizleri düşer, ben de bu sene çektiğim yüksek faizli konut kredisi borcumu yapılandırma yoluna giderim.” Şeklindeki düşünce, her zaman hayatta pozitif bir etki vermeyebilir. Bu konuda uzman desteği almadan konut kredisi çekmek yönünde karar verilmemesi tavsiye edilmektedir.
Devletin bankalara tanıyacağı ayrıcalıklar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere hükümet yetkilileri ve birçok ekonomi uzmanı, konut kredisinde faizlerin düşürülmesi gerektiğini söylemişti. Bankalar ise faizleri düşürmenin kendileri üzerinde olumsuz etkileri olabileceği çekincesiyle konut kredisi faizlerini düşürürken biraz pinti davranmıştı. 2017 senesinde konut kredisi faizlerinde yapılacak indirimlerde bankaların daha cömert davranması için devletin bankaları destekleyecek kararlar alması da hayati değer taşıyor.
Peki devlet, bankalara bu ayrıcalığı verir mi?
Piyasadaki hareketliliği sağlamak, ülke içi para sirkülasyonunu artırmak, ülkenin yaşadığı kötü süreçte yediği ekonomik darbelere ilaç olacaktır. Bu yönde insanları yeni ev almaya yönlendirmek, yeni konut satışlarıyla elde edilecek gelirler piyasanın rahatlamasına da yardımcı olacaktır. Bir yandan devletin içine sızmış olan FETÖ mensuplarını temizlemekle, öte yandan da terör sorununu toprağa gömmekle meşgul olan devlet, ülkede işler yolunda gitmeye başladığı anda bankalara, konut kredisi faizlerini biraz daha düşürmeleri için destek verebilir, lakin Ağustos 2016’da böyle bir adım atılmışken 2017’de bu yönde bir adım yeniden atılır mı, o noktadaki garantiyi vermek mümkün değil. Sınır bölgesinde yaşanan savaş hali ve ülkenin iç sorunları, her an her şeyin yaşanabileceğinin sinyalini vermekte.
TÜSODER’den gelen açıklama
“2017 yılında konut kredisi faizleri düşer mi?” sorusuna “evet” cevabı bekleyenler için belki de en ümit dolu açıklama Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Genel Başkan Yardımcısı ve Emlak Komisyonu Başkanı olarak görev yapan Hatice Kolçak’tan geldi. Hatice Kolçak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konut kredisi faizlerinin düşürülmesi yönündeki çağrısının bankaları harekete geçirdiğini hatırlatmış ve bankaların konut kredisi faizleri için yaptığı indirimin tüketiciler için yeterli olmadığını söylemişti. “Beklenen ve istenilen henüz olmadı.” diyen Hatice Kolçak, konut kredisi faiz oranlarının sadece çok kısa vadeler için tüketiciye cazip geldiğini söyleyip, 0 – 24 aylık vadedeki yüzde 0,80’lik konut kredisi faiz oranının tüketicinin hiçbir işine yaramadığını belirtmişti. Konut kredisi kullanacak bir insanın en az 5 – 10 yıl vadeyi tercih ettiğini, bu insanların da kredi çekmesi için faiz oranlarının kademeli olarak düşmeye devam etmesi gerektiğini söyleyen Kolçak, bu konuda kendisinin ümitli olduğunu belirtmişti. Hatice Kolçak, kademeli düşüşün devam etmemesi halinde ev satışlarında beklenen hareketlenmenin meydana gelmeyeceğini ifade etmişti.
Tüketici Sorunları Derneği ve Emlak Komisyonu’nda üst düzey görev yapan Hatice Kolçak’ın konut kredisi faiz oranlarını düşmesi konusundaki ümitleri, önemli bir anlam taşıyor.