Bir şirketin devamlılığını şirketin yöntemin tarzı belirler. Yönetim tarzı şirketten şirkete değişmekte olup şirketin içinde olduğu sektörle de alakalı olabilir. Bunların yanı sıra şirketler tamamen doğaçlama şekilde de kurulmuş olabilir. Burada önemli nokta üzerinde durulduğu gibi şirketin yöntem şekli, yapılanmasıdır. Bahsi geçen bu yapılanma ve yönetimi oluşturan insanların ilişkileri önemlidir. Birbirleri ile anlaşabilen ve saygı gösteren kişilerin yönettiği ve yapılanmasında bulunduğu şirketler genellikle başarılı olur. Çünkü bu konu bile başlı başına aşılması gereken bir engeldir. Bu yapılanma ve yönetim şekillerinden bir tanesi yönetim kadrosu aile bireylerinden oluşan aile şirketleridir. Bu yazıda Aile Şirketleri Nedir? Aile Şirketlerinin Mantığı, Aile Şirketlerinin Kendi İçinde Avantajı, Aile Şirketlerinin Büyük Şirketlere Kıyasla Avantajları Nelerdir? gibi konulara değinilecek, bilgilendirmeler yapılacaktır.
Aile Şirketleri ve Büyük Şirketlere Göre Avantajları
Aile şirketleri herhangi bir şirket mantığının, aile bireylerinin çoğunluğundan veya tamamından meydana gelmesidir. Yani şirket çoğunlukla veya tamamen aile bireyleri tarafından oluşur, alınan kararlar ve izlenecek yolları belirlerken ve uygularken aile bireylerinin etkisi olur. Aile şirketleri genellikle ailenin geçimini sağlayan kişi tarafından maddi sebepler ile kurulan ve şirketin aile içinde kalması istenen kuruluşlardır. Burada yönetim babadan veya anneden oğula veya kıza geçebilir hatta genellikle böyle olur. Olmadığı durumlarda diğer akrabaların devreye girmesi sağlanır ve yine şirketin aile içinde kalması sağlanmaya çalışılır.
Aile şirketleri bahsi geçtiği gibi aile bireylerinden oluşur. Bu da şirket içinde bir güven ortamı yaratır ve güven, bir şirket için olmazsa olmazlardan bir tanesidir. Verimlilik için kişilerin kendilerini şirkete verebilmeleri için karşılıklı güven ortamı olmalıdır. Aile şirketlerinde bireylerde ‘biz’ mantığı çok daha çabuk yer edinmektedir. Biz mantığı, bir şirketi sağlamlaştıran ve bahsi geçtiği gibi verimi arttıran önemli faktörlerden bir tanesidir. Büyük şirketlerde ‘biz’ mantığı aile şirketlerine göre daha geç oluşur. Çünkü aile şirketlerinde ailelerin kan bağı dedikleri şey mevcuttur ve bu, insanların birbirine daha fazla sahip çıkmasına neden olur. Büyük şirketlerde bu mantık yerini biraz daha profesyonelliğe bırakır ve profesyonel şekilde ‘biz’ mantığı oluşur. Büyük şirketlerde şirket içi iletişimi daha iyi hale getirmek, bir nebze ‘biz’ mantığı oluşturabilmek için şirket çeşitli aktiviteler yapabilir. Bu aslına bakılırsa güzel bir olaydır fakat zaman ve para da gerektiren bir şey olduğu da açıktır. Aile şirketlerinde böyle bir durum aile bireyleri arasında bir anlaşmazlık yoksa söz konusu değildir ve gerek yoktur. Aile şirketlerinde çalışanlar daha rahat hissedebilir. Büyük şirketlerde izin almak, tatil ve diğer konular daha resmi şekilde olurken aile şirketlerinde bu durumlar bir nebze daha rahattır. Çünkü bir çalışanın üstü olan kişi onun akrabasıdır ve durumu anlatabilmesi ve isteğinin olması birbirlerini tanıdıkları, akraba oldukları için daha kolaydır.
Yukarıda da bahsi geçtiği gibi aile şirketlerinde de alt – üst ilişkisi elbet vardır. Fakat bu ilişkiler arası geçiş iletişim büyük şirketlere nazaran daha yumuşaktır. Çünkü iş mantığının dışında oradaki insanlar akrabadır ve iş dışında da bir hayatları vardır. Büyük şirketlerde insanlar istedikleri durumlarda iş arkadaşları veya üstleri ile görüşebilmektedir. Bazen kendileri istese de böyle bir ortam karşı taraftan kaynaklı olmayabilir. Bu da şirket içi daha soğuk veya daha sıradan bir ortam oluşturur. Zamanın rekabet zamanı olduğunu düşündüğümüzde şirketlerin farklı alternatifler üretmek zorunda oldukları açıkça görülmektedir. Bahsi geçen bu durum ancak kişilerin kendilerini şirkete vermeleri, şirket için iyi iletişim kurmalar ve takım çalışması yapabilmeleri ile mümkündür. Unutulmaması gerekir ki belli başlı başarıların çoğu tek başına bireyler tarafından meydana gelmemiştir. Genellikle çoğunda bir takım çalışması söz konusudur.
Aile şirketlerinde ‘biz’ mantığından kaynaklı genellikle güzel bir çalışma temposu vardır. Bir şirket ilk kurulduğunda çalışanlar genellikle ilk zamanlar işlerine daha odaklı olurlar fakat zamanla verimlilikleri düşer. Aile şirketlerinde mevcut ‘biz’ mantığından kaynaklı sanki şirket ilk kurulmuş gibi bir çalışma ortamı mevcut olabilir. Çünkü çalışanlar şirkete sahip çıkar ve kimse şirketin zarar etmesini istemez. Büyük şirketlerde de çalışanlar böyle düşünür fakat pratikte yapılanlar daha kalıpsaldır. Çalışanlar kendi görevlerini yerine getirdiklerini düşündüklerinde fazlasını yapmazlar. Tabii ki böyle bir zorunlulukları da yoktur fakat aile şirketlerinde böyle durumlar olabildiği için şirket adına bir avantaj olabilir.