Günümüz insanının en korkulu rüyası; kredi kartı veya kredi ürünlerinin borçlarını ödeyemeyerek bu borcun katlanarak çoğalması ve hatta borcun ödenmemesi. Bankalarla çalışmayan insana rastlamak artık neredeyse imkansız hale gelmiştir. Bankların kredi kartı ürünlerini, vadeli/ vadesiz hesap ürünleri ve kredi paketlerini kullanma durumu oldukça çok yaygınlaşmış durumdadır. Sürekli olarak parasal işlemlerimiz için bankaları kullanmaktayız. Bu durumda haliyle bankalara borçlu olma durumumuzu daha da çok yükseltmektedir. Bilinçli müşteri olsak dahi bazen evdeki hesap çarşıya uymayabiliyor ve borç ödeme konusunda zorluklar yaşayabiliyoruz. Hatta borcumuzu azaltmak için ödeme dahi yapamadığımız zamanlar oluyor. Bu gibi durumlarda akla ilk olarka hapis cezası geliyor. Bu konuda merak ettiğiniz tüm konuları, Banka borcundan dolayı hapis cezası gelir mi isimli yazımızda sizler için tek tek anlatacağız.
Banka Borcundan Dolayı Hapis Cezası Gelir Mi?
Çalıştığınız bankanın kredi kartı ürününü kullanıyorsanız ve harcamalarınız doğrultusunda belirlenen dönem içi borcunuzu ödeyemediyseniz; Bu durumda elbette banka öncelikle sorunlarınıza kendi bünyesinde çözüm üretmeye çalışmaktadır. Dönem borcunuzun asgari tutarını ödeyerek, geri kalan kısmı bankanın belirlediği faiz oranı ile diğer döneme aktarmış olursunuz. Bu işlem içerisinde herhangi bir hukuki süreç başlatılmadan o dönem ki borcunuzun bir kısmını ödemiş olursunuz. Fakat ödeme yapmanız gereken asgari tutar bile sizi zor duruma sokuyor ise toplam borç tutarınız üzerinden hesaplanan faiz oranı ile bir sonraki ay ödeme yapmanızda mümkündür. Tüm bankalar bu gibi durumlar için her kullanıcısına yasal olarak 90 günlük bir süreç tanır. Bu süreç içerisinde borcunuz yalnızca faize girer. 90 günlük süreçte borcunuzu ödeyemeyenler için bankanın verdiği süre aşıldığı zaman bu defa idari takip süreci başlatılır. Bu süreç içerisinde banka elbetteki yine müşterisine çözüm sunarak, borcunun yapılandırılması gibi teklifler sunar. Bu teklifleri dikkate alarak da borcunuzu ödemeniz mümkündür. Fakat borç yapılandırılması kabul edilmez veya kabul edildikten sonra yine ödenmezse işte bu süreçten sonra hukuki dönem başlar. Bu durum bankadan bankaya göre değişiklik göstermektedir. Bankanız size tekrar bir yapılandırma teklifi sunabilir ya da direkt yasal takip süreci başlatabilir.
Borcunuzun yasal sürece girmesi sizi korkutmamalıdır. Bu durum, bankaya var olan borcunuzdan dolayı sizi yasal olarak suçlu yapmadığı gibi hapse girmeniz için de yeterli değildir. Yalnızca bir istisnai durum banka borcunuz yüzünden hapis cezası almanıza neden olabilir. Bu durumda;
- Eğer borcunuzu ödeyeceğinizi taahhüt ettiğinizi gösteren icra müdürünün imzasının da bulunduğu bir tutanak ya da belge varsa ve bu tutanakta belirtilen süre ya da taksitler ödenmezse 3 ay süre ile hapis yatmanız mümkün. Bu nedenle bankadan tarafınıza gönderilen herhangi bir icra memurunun ya da avukatın borcunuzu belli bir süre içerisinde ödeyeceğinizi gösteren tutanaklarını imzalamamanız, sizin hapis cezası almanızı engeller. Anayasanın 38. maddesine göre; taraflar arasında bir sözleşmeden doğan taahhüdü yerine getirmemek sebebi ile özgürlüğünden mahrum bırakılamaz ifadesi ile hapis cezası almamış olursunuz. Fakat böyle bir tutanakta borçlu kişinin imzasının bulunması halinde kişini resmi bir tutanakta beyanlarda bulunmaması ve bunları kasıtlı olarak yerine getirmemesi, borçlu olan kişiyi dolandırıcı konumuna düşürerek hapis cezası almasına neden olur. Bu nedenle yasal takip sürecine girmiş borç sahiplerinin, banka tarafından kendilerine gönderilen avukatların vereceği ödeme planınına göre borcu ödeme imkanına sahip olmaması halinde hiç bir şekilde imza atmamalarını kendi özgürlükleri için tavsiye edilir.
Banka Borcunuzdan Dolayı Yasal Takip Başlaması Durumu
Banka borcunuz yüzünden yasal takip başladığında, banka borcunuzu takip etmesi için bir avukata ya da hukuk firmasına başvurur. Bu durumda da borçlu olan kişi, avukatlardan yoğun bir telefon trafiği ile karşılaşabilir. Sizi arayarak sık sık borcunuzu ödemenizi telkin edip, borcun ödenmemesi halinde hapis cezası alacağını bildirirler. Bu elbette ki avukatların sadece sizi korkutarak borcunuzu ödemenize neden olmalarını sağlamak amacı ile yapılan bir davranıştır. Bu aşamada asıl sorun borcunuza icra takibinin başlanması ile olur. Bu durumda banka hukuken evinize, gayrimenkullerinize, sahip olduğunuz diğer banka hesaplarınızda ki mevcut paralarınıza ve hatta maaşınıza el koyabilir. Mevcut mallarınıza el konulduktan sonra nakit olan paralar direkt banka borcunuza yatırılır, geriye kalan diğer mallarınız ise bankanın belirlediği ve gerçek değerinin oldukça altında fiyatlar ile satışa sunulur. Bu satış sonrası elde edilen parada yine borcunuzun ödenmesi için bankaya iletilir.
Bankalar müşterilerinin borçlarını ödeyememeleri halinde, yaşanılacak olan uzun ve yorucu hukuki sürece girmeye pek olumlu bakmadıkları için borcunuzun yapılandırılması teklifini sıklıkla size sunacaklardır. Bu durumlarda borcunuzun yapılandırılmasını kabul etmeniz ve yapılandırma sonrası borcunuzu sorunsuz bir şekilde ödemeniz halinde herhangi bir yasal süreç başlatılmadan banka ile borç ilişkinizi sonlandırabilirsiniz. Yasal takip sürecine giren borçlarda ise avukatlar veya icra memurları tarafından, tarafınıza imzalatılmak istenen, borç geri ödeme taahhüdü gibi evrakları imzalama zorunluluğunuz bulunmadığı için imzalamamanız tavsiye edilir. Fakat imzalan bir tutanak ile banka sizi kolaylıkla dava edebilir ve bu dava sonucunda muhtemel olarak davayı kazanıp minimum 3 ay ile başlayan süreç içerisinde hapis cezası almanız mümkündür. Elbette ki hapis cezanız borcunuzun tutarına göre ve davada görevli hakimin kararına göre belirlenmektedir.
