Tarihte zamanla evrimleşerek gelişen insan yaşamında para farklı malzemelerden yapılmış ve kullanılmıştır. Ticaretin var olduğu zamanlardan günümüze kadar olan zamanda para kavramı var olmuştur. Para değer kazanmadan önce de insanlar takas yöntemiyle alışverişlerini yapmışlardır. O zamanlardaki para kavramı tabii ki günümüzdeki ile aynı olmamakta; kimi kaynaklara göre deniz kabukları, bıçak, maça ve diğer küçük metal eşyalar tarihte para olarak kullanılmıştır. Hatta ortasına delik delinerek para olarak kullanılan bu deniz kabukları, bazı kaynaklara göre ilk para birimi olarak paranın tarihine geçmiştir. İlk madeni para milattan önce 7. yüzyıla kadar dayandığı ve Lidyalılar tarafından bulunduğunu biliyoruz. Bulunduktan sonra geliştirilerek kullanıldığı ve o dönemlerde Lidya madeni paraları bastırma işlemi yaparken Çinliler, para yerine kullandıkları metal halkalar, bıçak gibi farklı cisimlerden kağıt paraya geçiş yapmışlardır.
Ancak günümüzde ise para dediğimiz zaman aklımıza banknot; banknot dediğimiz de para gelir. Elbette paradan kasıt sadece banknotla sınırlandırılmış değildir; metal paralar hâlâ günümüzde dünyanın hemen hemen her yerinde, her ülkeye özgü bir şekilde kullanılmaktadır. Biz yazımızda daha çok banknot kavramının üzerinde duracağız.
Banknot
Kağıt para faizi bulunmayan ve resmi bir ödeme aracıdır şeklinde tanımlanabilir. Banknot ve kağıt para her ne kadar birbiriyle eş anlama geliyor gibi görünse de bazı kaynaklarda kağıt para ile banknot ince detaylarla birbirlerinden farklılık göstermektedir. Para birimi yasasından sonra yetkili devlet bankaları tarafından çıkarılmasına izin verilen ve piyasaya sürülen banknotlar; kağıt parayı ifade etmekle birlikte aynı zamanda döviz, altın ya da gümüş gibi menkul kıymetleri de ifade etmektedir. Banknotlar aynı zamanda devlet tarafından da çıkartılabilmektedir. Türkiye’de Türk Lirası olan Banknotu basmaya yetkili kılınan tek kurum Merkez Bankası’dır. Banknotun tedavüle sürülme ve tedavülden kaldırılma yetkisi de devlet tarafından verilmektedir. Banknotlar her geçen gün biraz daha ödeme aracı niteliğini artırmaktadırlar. Bir başka tanıma göre ise banknot; üzerinde yazılı olan tutarın ödenme zorunluluğunu taşıyana yükleyen, banknotu çıkaran kuruluş tarafından garanti sorumluluğu bulunan yasal ödeme araçlarıdır.
Banknot çıkartıldığı banka tarafından üzerinde hangi cins bir alacak hakkı bulunduruyorsa onu temsil etmektedir. Banknotların büyük bir kısmı artık günümüzde itibari olarak basılmaktadır.
Banknotun Kısa Tarihçesi
Ülkemizde banknot ilk kullanılmaya başlanıldığı dönemden günümüze kadar olan sürede Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyet Döneminden farklı şekillerde gruplandırılmış süreçlerden geçerek gelmiştir. Bunlara kısaca değinelim:
Osmanlı Döneminde ilk banknot, Abdülmecit tarafından 1840 yılında reformların yoğun bir şekilde gündemde olduğu ve reformların mali giderlerinin karşılanması amacıyla Tanzimat döneminde tedavüle girmiştir. Bu banknotlara kaime adı verilmiştir. Daha sonra her yönüyle içinde olumsuz koşulları doğuran Birinci Dünya Savaşı sırasında, ülkeler arası banknot ihracatı kısıtlanmıştır. Bu durumdan Osmanlı Devleti da etkilendiği için hazinesinde bulunan altın, gümüş ve diğer bonolara karşılık Evrak-ı Nakdiye adıyla tekrar banknot çıkartmışlardır. Bu banknotların kullanımı, Cumhuriyet Dönemine kadar sürmüştür. Ancak geçen zamanda 1925 yılında Türkiye Cumhuriyetini ve bağımsızlığı temsile istinaden tekrar banknotlar basılma karar verilerek piyasaya sürülmüştür. Dönem içinde günümüze kadar değişiklik gösteren bu banknotlar son hallerini 5, 10, 20, 50, 100 ve 200 TL olarak almışlardır.