Şirket Derecelendirmesi
Şirket değerlendirmesi, genel olarak şirket borcunu faiz ve anapara ile beraber geri ödeme istek ve gücünü ölçmektedir. Diğer anlamda da şirketi borcunu borçlanma şartına uygun olacak bir şekilde geri ödeyememe riskini ölçmektir. Kredi derecelendirmesi hiçbir şekilde al ya da sat gibi yatırım tavsiyesi şeklinde algılanmamalıdır. Bununla beraber yatırım için karar vermeyi kolaylaştırmak için oldukça etkisi olan bilgi kümesidir. Şirket derecelendirmesindeki etki temel olarak belirli menfaat sahiplerinde görülmektedir. Bu menfaat sahipleri şöyledir; Kredi derecesi yaptıran ya da alan şirketler, bankalar ve yatırımcılar gibi kredi kuruluşlar.
Bir şirket almış olduğu kredi derecesi yükseldiği müddetçe şirketin risk algısı da azalmaktadır. Bir şirkette risk algısının azalması, bankacılık sektöründen düşük maliyette kredi temin edebilme imkanı ortaya çıkarır. Aynı zamanda sermaye piyasalarında, düşük faizdeki oranlarla borçlanma araçları ihracı yapılmaktadır.
Borsaya Açılacak Şirketlerin Derecelendirmesi
“Borsaya Açılacak Şirketler Nasıl Derecelendirilir?” hususunda, derecelenme süreçleri genel olarak kredi derecesi talebi bulunan şirketle derecelendirme kuruluşunun arasındaki süreç ve temel ilkeler ile ilgili olan bilgilendirmenin yaşandığı bir çeşit ön görüşme yaşanır. Aslında bu durum ise süreci başlatan bir süreçtir. Bu işlemin ardından kredi derecelendirmesi sözleşmesi imzalanmaktadır. Burada belirtilmekte olan adım üst düzeydeki yöneticiler ve konuyla alakalı olan öteki yöneticilerin sahip olduğu derecelendirme uzmanlarına, şirket faaliyetleriyle alakalı olan finansal ve performans durumlarının kapsandığı ve risk yönetimiyle alakalı bilgilendirme toplantılarını izlemektedir.
Derecelendirme uzmanlarının istemiş olduğu evraklar ve bilgilerin temin edilip, kendisine verilmesi ve uzmanların yapacağı çalışmalarla derecelendirme komitesinde verilecek olan karar sonucunda şirkete kredi derecesi verilmektedir. İşlemlerin sonunda derece almış olan şirket sermaye piyasası araçlarının da bir borsada işlem görmesi halinde de derece almış olan şirket ile kamuyu aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirmeleri beklenmektedir. Şirketin derecelendirilmesi sürecinde değerlendirilecek olan şirketin kurumsal yönetimi uygulamalarında dikkat çekmekte olan bir önemde olduklarının belirtilmesinde her zaman fayda vardır.
Halka Arz Nedir?
Günler geçtikçe artmakta olan ticaret hacmiyle beraber, şirketlerdeki büyüme oranlarında artma görülmektedir. Ticari hayattaki gelişme ve ülke sınırlarının aşılması, yeni yatırım alanlarındaki oluşumlara da olanak sağlamaktadır. Borsa İstanbul’da ülkemizde ticaretle uğraşmakta olan ve belli bir piyasa değerinin üzerine çıkmayı başaran firmalarda önemli olan araçtır. Bunun nedeni de şirketlerin Borsa İstanbul ile beraber kendilerine ortak bulabilme şanslarının artmasıdır.
Yatırımcı olan kişiler, borsada işlem görmekte olan şirketlere, ortak olma karşılığında belirli bir miktarda para vermektedir. Bu işlemler de Borsa İstanbul aracılığında yapıldığından dolayı oldukça pratik olup çok yüksek miktarlarda ortaklık da gerektirmemektedir. Bir yatırımcı, yalnızca bir tane hisse senedi alıp şirketlere ortak olabilmektedir. Bu ortaklıklar şirket için oldukça faydalı olan durumlardır. Borsa İstanbul’un aracı olmadığı durumlarda küçük miktarlarla şirketlere ortak olabilmek neredeyse imkansızdır. Fakat, şirketin payları da Borsa İstanbul ile küçük miktarlarda hisse senedine bölünürse, birçok yatırımcının şirkete ortak olabilmesi mümkündür. Bu sayede Borsa İstanbul ile aracılar sayesinde yatırımcı tarafından alınıp satılması mümkün olan şirket hisseleri ile, yeni yatırımlar yapma olanakları yüksek seviyelere çıkmaktadır.
Halkla arz edilen durum olarak adlandırılan, yukarıda da belirttiğimiz sebeplerden ötürü şirketlerin tercih ettiği işlem olmaktadır. Halka arz işlemleri ile şirketler, küçük paylar ile alınıp satılmaya başlanmaktadır. Borsa İstanbul’da işlem görmekte olan bütün şirketler, önceden halka arz edilen şirketler olarak adlandırılır. ”Halkla arz” tanımında belirtilen durum, belli bir piyasa değeri üzerinde olan şirketlerin sermayelerini yatırımcılara açmak için yapmış oldukları çağrı diye düşünülmektedir. Halka arz yapacak olan şirketler anonim ortaklığına sahip şirketlerdir. Diğer bir anlamda ise halka arz ile, yeni yatırım yapabilmek ya da eski borçları ödemek için kendilerine nakit parayı sağlamış olmaktadırlar. Bu durumda sonuçlar uzun vadede düşünüldüğü zaman şirketler için olumlu olan bir durumdur.
Halka arz yapılın iki farklı şekli bulunmaktadır. Bunlar ilk halka arz ve ikinci halka arzdır. Birincil halka arz durumu, önceden halka açık olmayan şirketlerde yapılmış olan halka arz olarak adlandırılmaktadır. Birincil olarak halka arz yapmakta olan şirketler, halka arz işlemlerinin gerçekleşmesine dek halka kapalı olan şirketler olarak tanımlanmaktadır.
İkincil halka arz yapmakta olan şirketler de daha önceden halka arz edilen şirketlerdir. Fakat yapılmış olan ilk halka arz durumunda, halka açılma oranlarının düşük olması durumunda şirketi ikincil halka arz yapmalarına yönlendirmiştir. Örnek olarak ilk halka arz durumunda şirketin %30’unun halka açık olduğu bir şirket sonrasında da yeni finansal kaynak sağlamak amacıyla, %19’unu artırarak halka açar ve toplam halka açık olan yüzdesini %49’a çıkarmaktadır. Bu durumda da şirketin yapmış olduğu işlemler ikincil halka arz olarak adlandırılmaktadır.