Ekonomik Kriz

Ekonomik Kriz Nedir? Nasıl Meydana Gelir?

Gerek dünyada gerekse ülkemizde zaman zaman yaşanan ekonomik krizler sadece ekonomik hayatı değil aynı zamanda sosyal hayatı da etkisi altına almaktadır. Ekonomik krizler tek bir ülkenin değil dünyanın geneline yayılan bir problemdir ve her kesimi oldukça önemli bir şekilde etkilemektedir. Yaşanan büyük çaplı krizlerde gerek vatandaşlar, gerek işletmeler, gerekse ülkeler bu krizlerden nasibini almaktadır. Ekonomik Kriz Nedir? Nasıl Meydana Gelir?

Ekonomik Kriz Nedir?

Öncelikle kriz kelimesini inceleyecek olursak; kriz deyince buhran, bunalım, durgunluk, beklenilmeyen bir anda ortaya çıkmış olan bir durumdur. Başka bir ifadeyle kriz, milli gelirin kısa bir süre içinde önemli bir oranda düşmesi durumudur. Ekonomik kriz de bu doğrultuda bir ekonominin beklenilmeyen bir zamanda bir bunalım veya buhran süreci içerisine girmesi olabilir. Genel bir tanımlama yapılacak olursa ekonomik kriz; bir ülkede beklenmedik şekilde ve zamanda ortaya çıkan, eksik ya da doğru olmayan bir şekilde yönetilme sonucu meydana gelen ve belirli bir dönem boyunca devam eden ekonomik bunalımlar şeklinde tanımlanabilmektedir.

Beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan bu ekonomik bunalımlar makro ve mikro krizler adıyla iki şekilde gerçekleşmektedir. Makro krizler ülke ekonomisini etkilemektedir. Makroekonomik krizler; reel sektör krizleri ve finansal krizler olarak nitelendirilebilir. Reel sektör krizleri diye nitelendirilen makroekonomik krizler; mal, hizmet ve emek piyasalarında hem üretimde hem istihdamda daralmalar(durgunluk ya da işsizlik olması durumu) şeklinde kendini göstermektedir. Finansal krizler ise ekonominin üretici olan kesiminde ortaya çıkar ve piyasaların etkin olan işleyişini bozar. Finansal krizlere örnek olarak bankaların verdikleri kredilerin geri ödemesiz olması, döviz ve hisse senedi piyasalarındaki ekstrem dalgalanmalar verilebilir.

Mikro krizler ise firmaları ciddi boyutlarda etkilemektedir. Öyle ki mikrokriz yaşanan firmalar iflasın eşiğine kadar gelmiş olur ve bu durumu avantaja çeviremedikleri takdirde kapanma yoluna giderler.

Ekonomik Krizler Nasıl Meydana Gelir?

Ekonomik yapıyı oluşturan çeşitli ekonomik mekanizmaların işlevini kaybetmesi sonucunda ortaya çıkan ekonomik krizlerin farklı nedenleri bulunmaktadır. Bu nedenler şöyle sıralanabilir:

  • Yanlış Uygulanan Ekonomi Programları
  • Fiyat İstikrarsızlığı
  • Ekonomide Gelir Dağılımındaki Adaletsizlik
  • Ekonomideki Arz–Talep Dengesizliği
  • Arz ve Talep Yetersizliği
  • Ekonomide Aşırı Borçlanma ve Borç Krizleri
  • Ülkelerin Cari İşlemler Dengesini Koruyamaması
  • Ekonomide Ödemeler Bilançosu Dengesizliği
  • Hızla Değişen Ekonomik Gelişmeler ve Sermaye Hareketleri

Ekonomik krizlerinin nedenlerinin sadece ekonomik olmadığını yukarıda da belirtmiştik. Bu ekonomik nedenlerin dışındaki diğer sebepleri; politik,  sosyokültürel, iç ve dış alandaki dalgalanmalar ve teknolojik nedenler gibi gösterilebilmektedir. Ayrıca ekonomik kriz, firmaların yatırımlarında ve tüketici talebinde yaşanan aşırı azalma durumunda ve dolayısıyla yaşanan büyük oranlı işsizlik durumu ile kendini gösterebilmektedir. Bu istikrarsızlık ve talep yoğun dönemde yaşam standartlarının düşmesi de ekonomik kriz durumunu tetikleyen bir diğer etmendir.

Başlıca Kriz Türleri

Krizlerin çeşitli nedenleri üzerinde durduktan sonra başlıca kriz türlerine değinelim.

Döviz Krizi: Ülkelerin milli paralarının çok fazla değerlenmesi sonucunda ortaya çıkan ihracatta azalma, ithalatta artış nedeniyle ülkede ortaya çıkan döviz sıkıntısı şeklinde tanımlanabilmektedir. Genel olarak bu tür bir ekonomik kriz halinden kurtulmak için devalüasyon yapıldığı kaynaklarda önemle vurgulanmaktadır.

Borç Krizi: Alınan dış borçların fayda sağlayacak alanlarda kullanılamaması sonucunda oluşan bir kriz şeklidir. Borç krizinde, dış borçlar tüketim finansmanında kullanılmış olup verimsiz olan uzun vadeli yatırımlara yönlendirilme sonucunda meydana gelmiştir.

Küresel Kriz: Bir ülkede ortaya çıkan krizin; yakın ekonomik ilişki içinde olduğu diğer ülkelere sıçrayarak yayılması sonucu ortaya çıkan kriz durumudur. Bu tür krizlerde uluslararası yatırımcılara büyük görev düşmektedir. Bu yatırımcıların piyasalardan çekilmek yerine mevcudiyetlerini koruyarak krizin etkilerini bir nebze de olsa indirgemeleri beklenir.

Scroll to Top