Günümüzde nakit para kullanımına alternatif olan yollara başvurulma oranları oldukça fazladır. Bunun sebebi ise yüksek fiyatlardır. Ülkemizde yaşam pahalıdır fakat aynı zamanda insanın temel ihtiyaçlarını karşılaması gerekmektedir. Bu sebeple farklı ihtiyaçlar doğmaktadır. Bu ihtiyacı karşılamak için ortaya çıkan yollar kredi kartı kullanmak veya kredi çekmek gibi yollardır. Fiyatı yüksek olan veya kişinin durumuna göre yüksek gelen bir ürünü almak zorunda olan birçok insan kredi kartı kullanıp ürünün fiyatına vade veya taksit yaptırmaktadır. Aynı şekilde günümüzde bazı alışveriş alanları için taksit yasağı mevcut olduğu için bankalar ihtiyaç kredisi gibi krediler sağlamakta ve vadelere bölmektedir. Bu ve buna benzer yollar ülkemizde oldukça yaygın kullanılmaktadır.
Bu yaygın kullanımın beraberinde getirdiği konulardan bir tanesi de borç kavramıdır. Birçok kişi kullandığı kredi kartı veya çektiği kredi kartının ödemelerini yapmakta yetersiz kalmaktadır. Bu oranlar da ülkemizde oldukça fazladır. Bu sebeple kurumun borçlu kişiden ödemesini alabilmesi bazı süreçler mevcut olmaktadır. Bahsi geçen bu durumlar İdari Takip ve Kanuni Takip olup bu yazıda idari takip ve kanuni takip nedir, hangi durumlarda süreç başlar, ne zaman sonlanır, farkları nelerdir gibi sorulara cevap aranacaktır.
Sayfa İçeriği
İdari Takip ve Kanuni Takip
İdari Takip ve Kanuni Takip, adından da anlaşılacağı gibi birbirini takip eden bir çeşit takip süreçleridir. Bankalar borçlu kişinin durumuna göre önce İdari Takip başlatırlar. Borçlu kişi tarafından bankaya istenen sürede bir geri dönüş sağlanamazsa banka Kanuni Takip başlatır. Süreçler arttıkça ödenmesi gereken miktarlar da artmakta olup ek masraflar çıkmaktadır.
İdari Takip Nedir?
İdari Takip, borçlunun borcunu 3 ay süresince ödememesi sonucu başlatıp başlatmamanın bankanın tercihine kaldığı bir süreçtir. Bahsi geçtiği gibi bu sürecin olması bankalara bağlıdır. Aslına bakılırsa bu süreç icradan bir önceki süreç olup kurumun borçlu kişiye karşı olan yapıcı bir hareketidir. Banka İdari Takip başlattığında kişiden 7 gün içerisinde borcunu ödemesini talep etmektedir. İdari Takip süreci dahilinde borçlu kişi borcunu ödeme konusunda olumlu davranıyor ise banka borçlu kişi ile bir anlaşma yapabilmekte ve banka borçlu kişiyle borcun ödeneceği konusunda tekrar bir anlaşma sağlayabilmektedir. Bu anlaşma dahilinde borç tekrar yapılandırılır ve ödemede kolaylık sağlanır. Fakat yazının başında da konusu geçtiği gibi bu sürecin uygulanması bankalardan bankalara değişebilmektedir. Bu süreçle uğraşmak istemeyen bankalar direkt olarak icraya gidebilmekte ve borçları bu şekilde tahsil edebilmektedir. Bu sebeple borçlu kişiler iyi araştırma yapmalı ve bankaları ile iletişime geçmelidir.
İdari Takip Sonrasında Ne Olur?
Bahsi geçen bu konular dışında diğer önemli bir konu ise İdari Takip’e giren bir kişinin daha sonraki hareketleridir. İdari Takip’e giren bir kişi borcunu ödese de bu süreç kişinin kayıtlarında kalmaktadır. Bu da kişi eğer ileride başka bir bankadan kredi kartı veya kredi talebinde bulunması durumda red cevabı ile karşılaşabilmesi anlamına gelmektedir. Bankalar kişinin bu anlamda sicilinin temiz olmasını istemektedir çünkü İdari Takip veya diğer yöntemlerle de alacaklarını alsalar da normalinden uzun bir süreç olacaktır. Bu sebeplerden ötürü İdari Takip’e girmekten uzak durulmalıdır ve borçların ödenmesi konusunda olabildiğince hassas olunmalıdır.
Kanuni Takip Nedir?
Kanuni Takip ise İdari Takip’ten bir sonraki aşamadır. İdari Takip sonucu borçlu kişi 3 ay boyunca bankaların anlaşmaları veya normal süreç dahilinde herhangi bir şekilde harekette bulunmamış ve borcunu ödememişse süreçte Kanuni Takip’e geçilmektedir. Bu takip sürecinde banka işlemleri avukat aracılığı ile yürütülmekte ve kişinin borcunun hepsini ödemesi beklenmektedir. Eğer ödeme yapılamıyorsa borç, haciz memurları eşliğinde haciz yolu ile eş değer şekilde alınmaktadır.
Kanunu Takip Sonrasında Ne Olur?
Kanuni Takip borç ödenince kalksa da İdari Takip’teki gibi kişinin banka sicilinde kalıcı olmaktadır. Kanuni Takip’te işin içine mahkeme girdiği için borçlu tarafında daha zorunlu durumlar oluşturmaktadır. İdari Takip’te banka borçlu kişi ile önce irtibata geçip anlaşmaya çalışmaktadır fakat bu süreçte böyle bir durum söz konusu olmamakta ve işlemlerin hepsi avukatlar aracılığı ile mahkemede yapılmaktadır. Kanuni Takip’e geçen bir süreç için ödenen miktar daha fazla olmaktadır. Kanuni Takip’te mevcut borcun yanında dosya masrafı ve avukat masrafları da eklenmekte olduğu için kişiye götürüsü daha fazla olmaktadır. Yani buradan anlaşılabilir ki; mevcut borcunu ilk süreçlerde ödeyemeyen kişiyi ilerleyen süreçlerde çok daha zor bir senaryo beklemektedir.
Ertelenen borçlarda geçen her zaman kişinin aleyhine olmaktadır. Borçlu kişi böyle durumlardan maddi zararın yanı sıra manevi zarar da görmektedir. Manevi olarak sıkıntı yaşanması borcunu ödeme sürecini olumsuz etkileyebilmektedir. Bu da işlerin daha da karışık bir hal alması anlamına gelebilmektedir. Bunun için kişilerin ellerinden geldiği kadarıyla İdari Takip’e girmemeye dikkat etmeleri, bir şekilde İdari Takip’e girdikleri senaryolar için de borçlarını Kanuni Takip’te kesinlikle halletmeleri gerekmektedir. Aksi halde yukarıda da bahsi geçtiği gibi banka haciz yoluna başvurmaktadır.