Gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde 1970’lerde görülen ekonomik kriz daha önce deneyimlenmemiş bir ekonomik sorunu da beraberinde getirmiştir ve iktisadi terimler içerisine stagflasyon kavramı girmiştir. Kısaca ekonomik durgunluk ve enflasyonun birlikte görülmesi anlamına gelen kavram o güne kadar üretilen iktisat teorilerinin de karşısında durmaktadır. Bu yazımızda stagflasyon nedir ve nasıl oluşur konularının üzerinde duracağız.
Sayfa İçeriği
Stagflasyon Kavramının Açıklaması
İngilizce durgunluk anlamına gelen ‘stagnation’ ve enflasyon anlamına gelen ‘inflation’ kelimelerinden türeyen stagflasyon kavramı, 1970’lerde Amerika ve İngiltere’de meydana gelen ekonomik kriz sonrası ortaya çıkmıştır. Üretimin azalmasının, işsizliğin artmasının ve enflasyonun yükselmesinin birlikte görüldüğü durumu anlatır. 1973 yılında yaşanan petrol krizi sonrası varlığını hissettirmiştir. Petrol ihracatı yapan ülkeler satışı durdurunca petrol fiyatlarına zam üstüne zam yapılmış ve işsizlik olgusu yüksekken bile fiyatlar genel seviyesinde artış oluşmuştur. Sadece gelişmekte olan ülkeler değil, gelişmiş ülkelerle birlikte global bir kriz ortaya çıkmıştır. Büyük Buhran’dan sonra yaşanan en büyük kriz olan stagflasyon krizi döneminde küresel ticaret hacminde düşüş gözlenmiştir.
Krizin Sebepleri
Gelir paylaşımının adaletsiz olması sebebiyle, pay almak isteyen ülkeler arasındaki mücadelenin şiddetlenmesi ile mal ve emek piyasalarındaki dengenin bozulması sebeplerden biridir. İşsizlik politikalarındaki yanlış uygulamalar 1970’ler krizini derinleştirmiştir. Rekabet ortamında ayakta kalmaya çalışan firmaların yüksek fiyat politikası izlemesi ise krizin oluşmasında bir diğer faktördür. Teknolojik gelişme hızının üretime etkisi de işsizliği arttırmıştır.
Stagflasyon halinde mal ve hizmet fiyatları beklenmeyen bir artış içine girerken, üretim ve istihdam düşer. Stagflasyon durumu yaşanana kadar iktisat bilimine, Keynes’in enflasyon ve işsizliğin ters orantılı olduğu düşünülen teorisi hakimdi. Bu teoriye göre enflasyon artarsa işsizlik azalır düşüncesi vardır. Stagflasyon krizi ile Keynes’in teorisinde eksiklikler olduğu ortaya çıkmıştır.
Bunlar dışında stagflasyona sebep olan unsurlar arasında nüfus artışı, ithalatın artması nedeniyle üretimin düşmesi, yanlış para ve faiz politikaları da gösterilmektedir. Stagflasyon oluşması durumunda ekonomik büyüme ve kalkınma politikaları olumsuz etkilenir.
Stagflasyona Karşı Uygulanan Önlemler
Stagflasyon durumunda enflasyon verileri üç haneli rakamlara kadar artış gösterebilmektedir. Bu artış sadece ekonomik hayatı değil, toplumsal yaşamı da olumsuz yönde etkileyebilir. Fiyatlar genel seviyesinde oluşan yükselmeyi önce durdurmak, sonra geriletmek, daha sonra da makul bir düzey de seyretmesini sağlamak bu ekonomik durumla mücadelenin temel hedefidir. Stagflasyonla mücadele de izlenen yöntemlerden biri piyasadaki para likiditesini arttırmaktır veya azaltmaktır. Para politikasının uygulanma şartları yönetimdeki hükümet, merkez bankası ve sermaye piyasalarındaki kurumlarla ortak yapılan çalışmalar sonucu belirlenir. Harcamaların ve para arzının kontrolü esasına dayanır.
Para politikası dışındaki bir diğer yöntem ise devletin gelir ve gider yöntemlerini farklılaştırdığı maliye politikalarında yaptığı değişikliklerdir. Bunların başında vergi politikaları gelir. Devlet vergi yasalarıyla bireylerin harcama güçlerini kontrol altına alabilir. Vergi politikaları doğrultusunda harcamaları azaltabileceği gibi, indirim ve teşviklerle artırabilme imkanına da sahiptir. Düşük vergilendirme ve teşvikler ile istihdamı yükseltmeyi de hedefleyebilir. Harcama politikaları ile de ekonomiye müdahale edilebilir. Harcama politikalarında devletin kendine ait giderlerini düşürmek, halkı tasarrufa yönlendirmek, mali yardımları asgariye indirmek gibi değişiklikler yapılabilmektedir. Stagflasyon oluşması durumunda ekonomik yapılanma ile ilgili devlet kuruluşları borçlanma politikalarını değiştirmektedirler. Her ülkenin kalkınma düzeyi ve iktisadi politikası birbirinden farklıdır. Özellikle verimli bir ekonomik politikası yürütemeyen az gelişmiş ülkeler ise uzun vadede üretimi güçlendirmeye ve kapasiteyi arttırmaya yönelik önlemler üretmek zorundadır. Stagflasyonla mücadelede bütün bu unsurların birlikte planlanmasıyla başarılı sonuçlar alınabilmektedir.