Forex Ve Borsayı Etkileyen Faktörler

Forex Ve Borsa’yı Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Forex ve borsada başarı elde edebilmek için piyasanın nabzını iyi tutmak gerekir. Para piyasasındaki dalgalanmaları iyi okumak, tecrübelerle piyasaya dair değerlendirmeler yaparak hamlelerinize karar vermelisiniz. Bu kararları alırken de piyasayı etkileyen faktörleri bilmek gerekir. Bu etkileri durumunuza ve şartlara göre değerlendirip, karlı pozisyonlar almalısınız.

Şimdi “Forex ve Borsa’yı etkileyen faktörler nelerdir?” gelin hep birlikte inceleyelim:

1. Forex Piyasasını ve Borsa’yı Etkileyen İç Faktörler Nelerdir?

Yaklaşık 6 trilyon dolar işlem hacmine sahip olan Forex Piyasası, değeri sürekli değişen menkul kıymetlerin alışverişinden oluşur. Bu piyasa, işlem hacminin büyük olması nedeniyle borsanın etkilendiği spekülasyon, manipülasyon gibi durumlardan borsaya nazaran daha az etkilenir.

Ama hem borsayı hem de Forex piyasasını etkileyen önemli bir faktör arz-talep ilişkisidir. Bu denli büyük piyasalardaki alım-satım akışını takip edebilmelisiniz. Ancak bunu tabii ki çeşitli grafikler ve analizlerle yapmanız çok daha kolay olacaktır. Bu grafiklerle ne zaman, nasıl ve ne şeklide yatırım yapacağınızı tahmin ederek pozisyon oluşturursunuz.

Piyasayı etkileyebilecek kritik gelişmeler temel analizler sayesinde tahmin edilebilirken, teknik analizlerde fiyatların hangi seviyelere ulaşabileceği belirlenir. Bu nedenle bu analiz tekniklerinin ikisini birlikte kullanarak hamlelerinizi yapmak sizin için en etkili sonuca ulaşmanızı sağlar. Her ne kadar bu analizlerden yorum yapmak size karmaşık gibi gelebilir ama bir kaç kez yaptığınızda iyi yorumlar hale gelebilirsiniz. Bu konuda forex demo hesaplarından faydalanarak piyasa takibi ve analizi nasıl yapılır, kendi paranızı riske atmadan alıştırmasını gerçek dünyaya geçmeden yapabilir, kendi başarınızı test edebilirsiniz.

Zira bu takibi sağlamazsanız saniyeler içinde büyük oranlarda zarara uğrayabilirsiniz. Çünkü para piyasalarında arz-talep saniyeler içinde değiştiği için paranın piyasa değeri de saniyeler içinde değişmektedir. Çünkü işlem hacmi çok büyüktür. Bu nedenle işlemlerinizi güvenle yapmak için işlem hacminin düştüğü anlarda yapmanız, risk oranını düşürecek ve belki de sizi büyük kayıplardan kurtaracaktır.

2. Forex Piyasasını ve Borsa’yı Etkileyen Dış Faktörler Nelerdir?

Alım – satım dengesini bozup, piyasaları alt eden diğer alt faktörler de dış faktörlerdir. Bu dış faktörler aslında genel olarak ülke ekonomilerini etkileyen durumlar, forex ve borsayı da etkiler.

Birçok alandaki istihdam verileri, ithalat-ihracat dengesi, sanayi-üretim verileri, enflasyon, devalüasyon, faiz oranları gibi veriler piyasalarda değişimlere sebep olur. Tüm bunların dengesi, birinin diğerinden daha az veya fazla olması piyasadaki para değerlerini olumlu veya olumsuz yönde etkilemektedir. Çünkü finans dünyası neden-sonuç ilişkisine göre şekillenir ve değişir. Bir değişim, bir diğerini etkiler.

Tüm bunların yanı sıra küresel çapta önemli FED, AMB, BOJ, BOE, BOC, Bundesbank, İMKB, Dünya Merkez Bankası gibi kurum ve kuruluşların finans politikalarını kısa ve uzun vadede nasıl planladıklarını iyi takip etmek gerekir. Bu takip sonunda yapacakları hamlelere göre de piyasadaki pozisyonunuzu belirleyebilmek için doğru öngörülerde bulunmak, iyi yorumlamak gerekir. Tabi ki bu kurum ve kuruluşlar haricindeki bankaların ve büyük finans kuruluşlarının hamleleri ve para politikaları da küresel çapta büyük etkiler oluşturabildiği unutulmamalıdır. Kendinize uzak bir ülkedeki para politikasının sizin yatırımlarınızı etkilemeyeceğini düşünmemelisiniz.

Enflasyon, deflasyon, devalüasyon gibi ekonomik yönlü politikaların sonucunda para piyasalarında ne gibi gelişmelerin olabileceğini çok önceden öngörebilmeli, pozisyonunuzu buna göre belirlemelisiniz. Bunun için belli bir deneyime ve birikime sahip olmalısınız. Çünkü dün, bugünü etkiler.

Ülkelerin ekonomik hamlelerinin yanı sıra siyasi ve sosyal gelişmeleri de piyasalar oldukça fazla etkilenir. Çünkü para piyasaları ve yatırımcılar riski sevmezler. Bir seçim dönemine girilmesi, bir doğal afet yaşanması, muhtemel rejim değişiklikleri, toplumsal gerginlikler piyasaları derinden sarsar ve finansal açıdan huzursuz bir ortam oluşturur. Yatırımcı yeni bir yatırım yapmadığı gibi, mevcut yatırımlarını da geri çekmeye başlar. dolasıyla talep oluşmadığı için arz-talep dengesi bozulur. Bundan anlaşılacağı gibi arz-talep dengesini iyi anlamak gerekir. Bunun yanı sıra piyasaların istikrarı sevdiği, risk durumunda kendini maksimum korumaya aldığı unutulmamalıdır.

Dünya gündeminde meydana gelen etkili bir olay ise globalleşen dünyanın olumsuz bir getirisi olarak adeta domino taşı etkisi yaparak, daha büyük küresel çapta etkili durumlara dönüşüp tüm ülkelerin ekonomisini etkileyecek boyutlara ulaşabilir. Bunun örneği yakın zamanda gerçekleşen “Finansal Kriz”di. 2007 yılında ABD’de yaşayan insanlar çektikleri ev kredilerini ödeyemeyerek başlayan kişisel borçlanmaların, diğer bankalara borçalanarak borçlarını katlamalarıyla başladı. Daha sonra bu borçlanmalar bankaların büyük çapta borçlanmasını sağladı. Önce kişisel iflaslara sonra da bankaların iflaslarına dönüşen kaotik bir durum oluştu. Bunun sonucunda Amerikan Doları hızla değer kaybetmeye başlayarak dolara endeksli tüm yatırım araçlarının değer kaybetmesine ve buna bağlı tüm finans platformlarının zarara uğramasına neden oldu. Amerikan dolarının değer kaybetmesi küresel anlamdaki ticareti de etkileyerek Finansal Global Kriz adı verilen, dünya çapında önemi olan kurum ve kuruluşun hatta ülkelerin iflasıyla devam eden, buna bağlı olarak işsizlik ve enflasyon oranının tavan yaptığı bir dar boğaza tüm dünyaca hayretle şahit olmuştuk.

Ülkeler arasındaki politik dengeler oldukça önemlidir. Ülkeler arasındaki anlaşmazlıklar, savaşlar, kararsızlıklar piyasalara olumsuz yansır ve güvensiz bir ortam oluşturur. Ülke başkanlarının söylemleri dikkatle takip edilir ağzından düşer düşmez bir anda piyasaların politikası değişir. İyi bir yatırımcı; ülke politikalarını, anlaşmaları-anlaşmazlıkları, ülke başkanlarının röportajlarını dikkatle takip ederek hamlelerini yapmalıdır. Piyasanın nabzını iyi tutmalıdır. Tabi ki analistlerin ve uzmanların da tavsiyelerini, öngörülerini değerlendirmek sizi kayıplardan büyük ölçüde koruyacaktır.

Hacmi daha düşük borsa gibi platformlarda hisse senedi alıcılarının-satıcılarının hamlelerini yakından takip etmek hatta mümkünse özel hayatlarını bile yakın markaja almakta fayda var. Önemsiz gördüğünüz bir gelişme bir anda önemli hale gelebilir.

Tüm durumlar için aslında büyük resmi görmek ve ona göre hareket edip, pozisyonlarınızı ona göre belirlemenizde fayda var. Piyasayı bu verilere göre iyi okumanız dileğiyle. Şimdiden başarılar!

Scroll to Top